Günümüzde çevresel sorunlar, insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük meydan okumaların başında geliyor. Hızla artan nüfus, kentleşme ve sanayileşme, doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı giderek artırırken, su kaynaklarının korunması ve doğru yönetimi sürdürülebilir bir yaşam için vazgeçilmez hale geliyor. Atık su arıtımı, hem su kıtlığıyla mücadelede hem de çevresel kirliliğin önlenmesinde kritik bir rol oynuyor. Peki, atık su arıtımının sürdürülebilir bir yaşam için önemi nedir ve bu süreç, gelecek nesiller için nasıl bir fark yaratabilir? Bu soruya doğru cevap verebilmek için önce atık su arıtımının ne olduğunu bilmemiz gerekir.
Atık Su Arıtımı Nedir?
Atık su arıtımı, yaşam kaynağımız olan suyun evsel veya endüstriyel sebeplerle kullanıldıktan sonra fiziksel, kimyasal ya da biyolojik yollarla arıtılması işlemine verilen addır. Bu arıtma işleminden sonra su artık çevreye zarar vermeyecek hale gelmiş demektir. Sürdürülebilir su kullanımını sağlamak için doğal su kaynaklarının korunması sağlanmalıdır. Atık su arıtımı sayesinde doğal su kaynakları korunmuş olur.
Artan dünya nüfusu beraberin pek çok farklı sorunu da getirmektedir. Doğayı, yaşama alanlarını, hor kullanmamak ve tasarruf etmek insanoğlunun sorumluluklarındandır. Nüfus arttıkça doğal olarak tüketim ihtiyacı da artmaktadır. Yerleşim yerlerinin sayısı çoğalmakta ve bununla beraber sanayi tesislerinin de sayısı artmaktadır. Sanayilerdeki atık haline dönüşen maddelerin doğaya salınmaması ve gereken neyse o şekilde işlem yapılması önemlidir. Aksi halde doğal çevre ciddi zarar görecektir. Sürdürülebilir yaşam sadece istemekle elde edilmez. Çevre sorunlarıyla mücadele edilmeli ve kalıcı çözümler üretilmelidir. Atık su arıtımı, çevreyi ve toplumu olumlu şekilde etkileyen kalıcı çözümlerden biridir. Sanayilerde ve yerleşim yerlerinde kullanılan arıtma sistemleri sayesinde kirlenen su arıtılır ve alıcı ortama arıtılmış bir şekilde sevk edilir. Arıtma sistemleri kullanılarak atık sulardaki kirlilik oranının %95 oranında azaldığı bilinmektedir.
Sürdürülebilir Yaşam ve Atık Su Arıtımı
Sürdürülebilir yaşam için atık su arıtımının önemi göz ardı edilmemelidir. Atık su arıtımı için kullanılan çeşitli yöntemler vardır. Bu yöntemler sayesinde su kaynakları korunur ve gelecekte yaşanacak su sıkıntısının bir nebze olsun önüne geçilir. Su kaynaklarını korumak için atılan hiçbir adım küçümsenmemelidir. Atık su yönetimi profesyonelce yapılması gereken ciddi bir iştir. Çevre için önemi çok büyüktür. Kirli suyun arıtılması demek, hastalıkların yayılmasının önlenmesi demektir. Kirli su arıtılmadığında ekosistemler üzerindeki etkisi olumsuz olur ve geri dönülmez kötü bir döngünün içine girilir.
Atık suyun arıtılarak tekrar kullanılması temiz su kaynakları üzerindeki baskıyı azaltacaktır. Bunun yanı sıra arıtılan su ekosistemlerin zarar görmesini engeller. Arıtılmamış su doğaya salındığında, nehirlere, göllere, denizlere boşalır ve bu da doğal yaşam üzerinde ciddi bir tehdit oluşturur. Biyolojik çeşitlilik azalır. Halk sağlığı olumsuz etkilenir. Atık suyun arıtılarak kullanılmasının ekonomiye katkısı çoktur. Sulama, sanayi veya farklı şekillerde değerlendirilen atık su kullanımı ekonomik tasarruf sağlamaktadır.
Tüm canlıların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için en önemli kaynak sudur. Bu olmazsa olmaz ihtiyacın giderilememesi durumunda can kayıpları meydana gelebilir. Böyle bir durumla karşı karşıya kalmamak için sürdürülebilir çevrenin zorunluluk olduğu kabul edilmeli ve kalıcı çözümler üretilmelidir. Atık su arıtımı, doğal kaynakların korunmasında büyük rol oynar. Gelecek nesillere sürdürülebilir bir çevre bırakmak için, arıtma tesislerinden çıkan atık suların geri kazanılması önemlidir. Geri kazanılan arıtılmış su, üretimin farklı yerlerinde tekrar kullanılmaktadır.
Atık Su Arıtımı Süreci Nasıldır?
Atık suların güvenli bir şekilde doğaya bırakılabilir hale gelmesi için farklı işlemlerden geçmesi gerekir. Bu süreç şu şekildedir:
Atık sudaki büyük boyutlu katı maddelerin (AKM: Askıda Katı Madde) uzaklaştırıldığı aşama ön arıtmadır. Ön arıtmaya fiziksel arıtma da denilir. Askıda duran parçacıklar da bu aşamada uzaklaştırılır. Izgaralar sayesinde büyük maddeler sudan ayrıştırılır. Kum ve yağ tutucular sayesinde de sudaki kum, yağ, gres gibi maddeler ayrıştırılır. Ve son olarak dengeleme havuzlarında su akışı düzenlenerek, çökebilen maddelerin dibe çökmesi sağlanır.
Biyolojik arıtmada ise, sudaki çözünmüş organik maddeler mikroorganizmalarca parçalanır. Aktif çamur sistemi sayesinde, mikroorganizmalar atık sudaki organik maddeleri tüketir ve biyolojik kütleye dönüştürür. Ardından, havalandırma tankları tarafından mikroorganizmaların etkinliği için oksijen sağlanır. Çökeltme havuzlarındaysa, mikroorganizmaların oluşturduğu çamur sudan ayrılır.
Kimyasal arıtma bir sonraki aşamadır. Burada ise, sudaki çözünmüş inorganik maddeler kimyasal yöntemlerle giderilir. Koagülasyon ve flokülasyonla, kimyasal maddeler yardımıyla küçük partiküller birleştirilir ve büyük kütleler halinde çöktürülür. Hemen sonrasında asidik ve bazik olan suyun PH dengesi sağlanır. Fosfor ve azot giderimiyle de sudaki besin maddeleri, kimyasal işlemlerle uzaklaştırılır.
Atık su arıtımı sürecinde, kimyasal arıtma bittiğinde bir sonraki aşamaya geçilir. Bu aşamada ise ince partiküller, mikroorganizmalar, kimyasallar daha hassas yöntemlerle giderilir. Sonrasında, duruma göre atık çamur susuzlaştırma yönetimi tercih edilebilir. Biyolojik ve kimyasal arıtmadan kalan çamurun işlenmesi çamur yönetimi aşamasında hallolur. Ve sonuç, arıtılan su standartlara uygun hale getirilerek doğaya bırakılır. Sulama, endüstriyel soğutma gibi alanlarda bu su kullanılır.
Çevre Bilinci Nasıl Oluşur?
Çevre bilinci oluşturmak geleceği yaşanabilir kılmak için gereklidir. Eğitim ve farkındalık kazandıran etkinliklerle toplumların sürdürülebilirlik üzerine düşünmesi sağlanmalıdır. Bilinçli ve sorumluluk sahibi bireyler çevrenin değerini bilir ve doğaya karşı daha dikkatli davranır. Su kullanımı gibi önemi ciddi boyutlara ulaşan konularda, çevre bilinci olan kişiler oldukça titizdir.
Atık su arıtımı konusu çevre bilincinin önemli bir parçasını oluşturur. Çevre bilincinin öncelikle vurguladığı konulardan biri su kaynaklarının tükenebilir olduğudur. Atık su arıtımı su israfını önleyen çözümlerden biridir. Ayrıca kurumlarda da çevre bilinci oluşması için atık su arıtımının önemi hakkında eğitimler yapılmalıdır. Arıtma tesislerinin önemi çevre bilincine sahip her kurumda gündemde olmalıdır.
Arıtılmamış atık suların insan sağlığını tehdit etmesi ciddi bir problemdir. Bu problem önlenebilirken görmezden gelinirse kısa sürede büyüyebilir. Bir kişinin bile atık sular sebebiyle hasta olması, bu hastalığın yayılmasına sebep olacaktır. Salgınlar meydana gelebilir bu da toplumun huzurunu önemli ölçüde kaçırır. Sürdürülebilir çözümleri uygulamak zor değildir. Kararlı olmak, küçük büyük demeden herkesin bu konuda bilinçlenmesini sağlamak insanoğlunu bekleyen geleceğin kirli olmasını engeller.
Daha fazla bilgi almak ya da beraber çalışmak için hemen iletişime geçebilirsiniz!